Translate

8 Eylül 2014 Pazartesi

Son Kontenjan

Anaokulumuzda 2014-2015 Eğitim öğretim yılı kayıtlarında son kontenjanlar!
Bilgi ve Kayıt için : 0216 534 09 11- 0532 274 76 67-0534 747 1983

Okul Adaptasyonunda Dikkat Edilmesi Gerekenler

Sevgili Anne ve Babalar,

Çocuklarımızın okula uyum sağlamasını beklediğimiz bu dönemde dikkat edilmesi gereken bazı konularda okulumuzun rehberlik servisi olarak sizleri bilgilendirmek isteriz. Bu bültenimizde, çocuğunuzun okula hazır olması açısından önem arz eden bazı konuları ele alacağız.
Aileden ayrılığın ilk durağı olan okula başlangıçta; çocuk, hem birey hem de bir grubun üyesi olmaya çalışır, kendini bir grup içinde ifade edebilme ve tanımlayabilme fırsatı bulan çocuk, benlik algısının sağlıklı oluşmasını destekleyecek ortama da böylece sahip olur. Paylaşma, işbirliği, haklar-sorumluluklar-kurallar ve sıra bekleme gibi kavramlarla tanışır. Anne ve babanın bu süreçteki tutumları önemlidir. Hem çocuk hem de ebeveynler için ilk ayrılık sahnesinin yaşandığı okul kapısında; sizden ayrılmamak için ağlama, sarılma ve benzeri yollara başvuracak olan çocuğunuza karşı davranışlarınızda kararlı olmalısınız. Sizden ayrılmasına sadece sözel olarak değil beden dilinizle de izin vererek güvende olduğunu hissettirmeniz gereklidir.

Okulumuzun açıldığı ilk hafta çocuklarımızın alışması için aşamalı bir geçiş dönemi eğitim programı uygulayacağız. Bizleri tanımanız ve çocuklarımızın da kendilerini güvende hissetmeleri açısından bu süreçte birlikte olacağız. Bu geçiş döneminde; çocukların, arkadaşlarına ve öğretmenlerine alışmaları için birebir iletişimlerine imkan tanımanız, uyum sürecini kolaylaştıracaktır.

Aileden ayrılığın ilk durağı olan okula başlangıçta; çocuk, hem birey hem de bir grubun üyesi olmaya çalışır, kendini bir grup içinde ifade edebilme ve tanımlayabilme fırsatı bulan çocuk, benlik algısının sağlıklı oluşmasını destekleyecek ortama da böylece sahip olur. Paylaşma, işbirliği, haklar-sorumluluklar-kurallar ve sıra bekleme gibi kavramlarla tanışır. Anne ve babanın bu süreçteki tutumları önemlidir. Hem çocuk hem de ebeveynler için ilk ayrılık sahnesinin yaşandığı okul kapısında; sizden ayrılmamak için ağlama, sarılma ve benzeri yollara başvuracak olan çocuğunuza karşı davranışlarınızda kararlı olmalısınız. Sizden ayrılmasına sadece sözel olarak değil beden dilinizle de izin vererek güvende olduğunu hissettirmeniz gereklidir.

Okulumuzun açıldığı ilk hafta çocuklarımızın alışması için aşamalı bir geçiş dönemi eğitim programı uygulayacağız. Bizleri tanımanız ve çocuklarımızın da kendilerini güvende hissetmeleri açısından bu süreçte birlikte olacağız. Bu geçiş döneminde; çocukların, arkadaşlarına ve öğretmenlerine alışmaları için birebir iletişimlerine imkan tanımanız, uyum sürecini kolaylaştıracaktır.

OKULA BAŞLAMA ÖNERİLERİ

Çocukların her biri farklı sosyal, duygusal özellikler gösterir. Bu özellikleri bizler onların kişisel renkleri olarak görüyoruz. Lütfen sizler de onları diğer arkadaşları ile kıyaslamayın ve sevginizi koşullara bağlı olarak sunmayın.
Çocuğunuz için ilk okul deneyimi ise yeni bir ortama girerken ayrılmakta kaygı yaşaması, beklenen ve normal bir davranıştır. İlk zamanlar anneden ayrılmamak için tepkisel davranabilir, bu durumlarda ona karşı hoşgörülü davranalım. Sizler de okula başladığınız ilk günlere dönüp, bakarsanız aynı duyguları yaşadığınızı ve güven duyduktan sonra bu korkuların geride kaldığını hatırlayacaksınız. Bizler de size, bu süreçte destek olmak istiyoruz. Lütfen kaygılarınızı ve sorularınızı okulumuzdaki eğitimciler ve uzmanlar ile paylaşın, size destek olmamıza izin verin.
Çocuğunuzun, sabah kalktığında uykusunu yeterince almış olması ve güne iyi bir kahvaltı ile başlaması onun gün içindeki davranışlarını olumlu etkileyeceğini de unutmayalım.
Çocuğa okulu gezdirmek, okulda neler yaşayacaklarını anlatmak ve onu özendirmek iyi bir başlangıç için anahtardır. Bunu yaparken, anne ve babalar kendi okul yaşantılarından örnek verebilir. Bu konuşmalar sayesinde çocuk ortamla ilgili bilgi kazanmış olur. Çocuğa, onu okulda bırakıp gitmeyeceğiniz anlatılmalı, belli bir süre kendisini bekleyeceğiniz konusunda bilgi verilmeli ve bu söze de mutlaka uymalıdır.
Birkaç günün sonunda kısa süreli ve ona bilgi vererek okuldan ayrılın ve nereye gideceğinizi, ne kadar süre sonra döneceğinizi ona anlatın. Vedalaşma sürenizi mümkün olduğunca kısa tutun. Bu süre uzadıkça birbirinizden ayrılmanız zorlaşacaktır. Çocuktan ayrılma sürecini uzatmamak , çocuk duygusallaştığında devreye okulun girmesine fırsat tanımak, sakin ve kararlı tutumu sürdürmek, uyumuyla ilgili endişelerinizi çocuğa yansıtmamak çocuğun okula uyum sürecini hızlandırır.
Günler ilerledikçe ebeveyn sadece çocuğu bırakır ve beklemeye gerek duyulmaz. Bunun zamanını çocuğun özellikleri ve ebeveynlerin bu süreçteki tutumu belirler. Çocuğa dürüst davranmak, gidiş ve dönüş saatlerinizi onun anlayacağı şekilde belirtmek (Örneğin; yemekten sonra ) ve söz verilen saate uymak çocuğunun size olan güveni açısından önemlidir.
Çocuğunuz ile okul hakkında konuşurken motive edici ve ödüllendirici yaklaşımlar kullanmanız, onların özgüven düzeylerini yükseltirken, adaptasyon süreci ile ilgili endişelerinizi onların yanında paylaşmak gibi uyaranlar çocukların kaygılarını tetikleyebilir.
Çocuklar kadar aileler için de okula adaptasyon süreci önem taşımaktadır. Çocuğunuzun okula başlaması ile ilgili duygularınızın farkında olun ve bu süreçteki duygularınızı, kaygılarınızı lütfen bizler ile paylaşın.

21 Ağustos 2014 Perşembe

TÜZDEV ve MEB’den üstün zekalı çocuklar için proje

TÜZDEV'in MEB desteğiyle başlatacağı projeyle, üstün zekalı ya da dahi çocuklara, ailelerine ve öğretmenlerine Türkiye genelinde eğitimler başlatılacak
Türkiye Üstün Zekalı ve Dahi Çocuklar Eğitim Vakfının (TÜZDEV) Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) desteğiyle başlatacağı projeyle, üstün zekalı ya da dahi çocuklara, ailelerine ve öğretmenlerine Türkiye genelinde eğitimler başlatılacak.
İstanbul, Ankara, Kayseri, Denizli, Gaziantep, Konya, Eskişehir ve Adana'da pilot uygulanacak projeyle üstün zekalı çocuğu olduğunu düşünen aileler, TÜZDEV'e giderek zeka testi yaptıracak, arkasından bu çocuklara akademik desteğin yanında liderlik, sosyal ve duygusal zeka gibi konularda da eğitimler verilecek.
Zeka testleri beş yaş üstündeki çocuklara yapılacak, TÜZDEV merkezlerinde eğitimlere alınan çocukların daha sonra MEB'e bağlı Bilim ve Sanat Merkezlerine devam etmesi sağlanacak.
TÜZDEV Genel Başkanı Kemal Tekden, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üstün zekalı çocukların bütün toplumların önünü açabilecek büyük bir güç olduğunu, vakıf olarak uzun yıllardır bu konuda çalışmalar yürüttüklerini anlattı.
MEB yetkililerinin vakfın üstün zekalı çocukların eğitimi konusunda yürüttüğü çalışmaları destekleme kararı aldığını bildiren Tekden, "MEB ile Vakıf arasında imzalanma aşamasında olan protokolümüz iki hafta içerisinde hayata geçirilecek" dedi.
Velilere TÜZDEV çağrısı 
MEB'le ortak yürütecekleri işbirliği kapsamında öncelikle İstanbul, Ankara, Kayseri, Denizli, Gaziantep, Konya, Eskişehir ve Adana'da pilot bir çalışma yürüteceklerini anlatan Tekden, bu illerde kendilerine ulaşan üstün zekalı çocukların zeka testleri yoluyla tespitlerini yapacaklarını bildirdi. Tekden, "Üstün zekalı olduğu ortaya çıkarılan çocukların hangi zekaya sahip olduklarını ve zekalarının derecesini de tespit edeceğiz. Ardından bu öğrencilerin öğretmenlerini ve ailelerini üstün zekalı bir çocuğa karşı nasıl tutum geliştirecekleri konusunda eğitime alacağız" bilgilerini verdi.
Tekden, eğitimlerde üniversite öğretim üyelerinden, bilim insanlarından, sanatçılardan ve psikologlardan destek alacaklarını bildirdi.
Üstün yetenekli çocuklarda okul öncesi eğitimin de büyük önem taşıdığına işaret eden Tekden, şöyle konuştu:
"Aileler, 5 yaşından itibaren üstün zekalı olduğunu düşündüğü çocukları için TÜZDEV'le irtibat kursunlar. Ama müfredat gelişimi daha çok ilkokul çağında oluyor. MEB'e bağlı üstün yetenekli çocuklara takviye derslerinin verildiği Bilim Sanat Merkezleri var. Ancak bunların sayısı çok yetersiz. Bu merkezler, Türkiye genelinde yaklaşık 8-10 bin öğrenciye hizmet veriyor. Ancak Türkiye'de 500 bin dolayında üstün zekalı çocuk, 2 bin dolayında da deha düzeyinde çocuk olduğu tahmin ediliyor. Bu çocuklar, ileride ülkenin önünü açabilecek Nobel Ödülü alabilecek alt yapıya sahip, idrak kabiliyetleri yüksek çocuklar."
Tekden, 8 farklı zeka olduğunu, uyum, empati, algı, yardımseverlik gibi yönleri bulunan duygusal zekanın ise bütün başarılar için olmazsa olmaz olduğunu söyledi.
MEB ve TÜZDEV'den ortak proje
Kemal Tekden, TÜZDEV'le MEB'in gerçekleştireceği ortak protokolün ardından üstün zekalı olduğu kabul edilen öğrencilerin, TÜZDEV merkezlerinde ders dışı zamanlarda ve hafta sonları takviye eğitim alacağını bildirdi.
Liderlik, strateji geliştirme, düşünebilme, proje yapabilme, hayal kurabilme, sanat başlıklarında sağ ve sol beyni birlikte çalıştıracak eğitimlerin yanında akademik desteğin de verileceğini anlatan Tekden, bu eğitimlerin çocuğun ileri olduğu zekaya göre ayrıştırılacağını söyledi.
Mevcut eğitim sisteminin sınav odaklı çalıştığını, oysa üstün zekalı çocukların her olaya farklı bakabilme özelliğinin bulunduğunu dile getiren Tekden, "Herkes aynı bakar ama bunlar farklı bakan orijinal tipler. Onları bu orijinaliteye uygun yetiştirmek önemli" dedi.
"Üstün zeka üstün kişilik anlamına gelmez"
Kemal Tekden, üstün zekalı çocuğa sahip ailelere bazı tavsiyelerde de bulundu. Üstün zekalı çocuğa üstün bir kişilik olarak yaklaşmanın büyük sakıncaları olduğunu belirten Tekden, şöyle konuştu:
"Bize göre bütün çocuklar zekidir. Çocuklara baştan üstün zekalı diye yaklaşmak yanlış. Onun üstün bir kişilik olduğunu sadece zekayla vurgulamak yanlış. Bu, çocukları narsist, kendini beğenmiş ve egoist bir hale getiriyor. Kendilerini toplumun üstünde gören bireyler olmamaları için duyarlı davranmak gerekiyor. Ama bu çocukların bilgi açlıklarına sabırla karşılık vermek lazım. Amerikan toplumlarında, narsist, toplumdan kopuk, bencil, kurallarını kendi koyma eğiliminde olan çocukların büyük bir endişe kaynağı olduğu biliniyor. Aileler, üstün zekalı çocuklarının her sorunlarıyla ilgilenmeli, yaptıkları komik bile olsa bunlara takdirle yaklaşmalı. Aksi takdirde çocuğun öz güvenini yok eden bir noktaya gelinebiliyor. TÜZDEV,  'yerüstü hazinemiz' olan üstün zekalılara doğru eğitimi verme konusunda Bakanlığın çalışmalarını destekleyecek. Bakanlıkla protokolümüzün kısa sürede imzalanmasını bekliyoruz. Daha sonra aileleri merkezlerimize bekliyor olacağız."

Son 9 gün... Hala geç kalmış sayılmazsınız...


Kayıt için son 10 gün...


9 Ağustos 2014 Cumartesi

ADEL EĞİTİM KURUMLARI ANAOKULUNDA EĞİTİMLER KEYİFLE DEVAM EDİYOR.



























 Gökhan Hocanın Küçük Asistanı Derin bu deneylerdeki küçük bilimsel dokunuşlarla büyüdüğünde çok güzel yerlere gelebileceğinin işaretlerini veriyor.




























































Asistan Derin İş başında...

Elektrik devreleri büyük merak uyandırdı.