3 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ
3
yaştaki çocukların en sevdikleri kelimelerin "hayır", "ben", "ben
yapacağım" olduğu görülebilir. İnatçı ve kararlı tutumları, isteklerine
"hayır" dendiğinde geçirilen öfke
nöbetleri ve ağlama krizleri hep bu dönemin karakteristik
özellikleridir. Genelde 2,5–3 yaş civarındaki tüm çocuklarda bu
davranışların zaman zaman gözlenmesi çok doğaldır. Yine bu yaş
grubundaki çocuklar, okula başlayarak birey olma yolunda çok ciddi bir
adım atmış olurlar. Artık onlarında kendilerine ait bir dünyaları vardır. Buna paralel olarak gittikçe daha çok sosyalleşir, zihinsel olarak gelişir ve kelime hazineleri hızla gelişir.
Bu yaş grubu "paralel oyun" denilen dönemdedir.
Yani birbirleriyle oyun kurmaktan çok, oyuncağa yönelik oyunlar
oynarlar. Diğer arkadaşları ile ancak elindeki oyuncak alındığında
ilişki kurarlar. Zaman zaman paylaşma konusunda yaşadıkları zorlukları
arkadaşlarına fiziksel zarar verme boyutuna da taşıyabilirler (vurma,
bağırma, ısırma vb.). Aslında 2,5–3 yaş grubunda, bu tür durumlarda
yaşanan doğal tepkilerdir.
Bu döneme, "Özgürlüğe karşı birinci atılım", "Birinci kaprisler çağı", "Egosantrik dönem", "3 yaş bunalım dönemi" gibi
isimlerde verilmektedir. Çocuk, ego'sunu, yani benliğini bu dönemde
keşfeder. Bu keşfin iyi olmadığı, başarılı atlatılamadığı durumlarda
halkın egoist dediği, bencil bir tip ortaya çıkması çok doğaldır. Ortaya
çıkan daha sonra giderilebilmesi ancak uzman yardımlarıyla o devrede
veya daha sonraki ay ve yıllarda derinlemesine çalışılarak mümkün
olabilmektedir.
Henüz tam anlamıyla anneden ayrışmamış da olsa verilecek desteğe bağlı olarak çocuk ilk kez anneden kopup uzunca bir süre başka bir sosyal ortamda kalabilecek olgunluğa erişmiştir. 3
yaş önemli bir geçiş sürecidir. Bu dönemde “ben ve başkaları” kavramı
gelişir. İhtiyaçlarını geciktirmeyi öğrenir. Paylaşmayı ve grupla
oynamayı ve basit kurallara uymayı bu yaşta başarabilir.
Bu dönemde ailenin tavrı çok önemlidir.
Bu birey olmaya geçiş sürecinde çocuğun bazı taleplerini karşılarken
bir parça geciktirmek, paylaşabildiğinde ve kurala uyduğunda
ödüllendirmek çocuğun ben merkezcilikten kurtulmasında etkili olacaktır.
Birçok oyunu ve aktiviteyi sürdürebilecek sabrı olan 3 yaş çocuğu yine
de hala bir sorumluluğu uyarısız sonuna kadar sürdüremeyebilir.
3
yaşını dolduran çocuklar hem fiziksel hem de zihinsel özellikleri
bakımından oldukça gelişmiş durumdadır. Hareket koordinasyonları çok
artmıştır. Bedenlerini yetişkinlerin yapabildikleri birçok için
rahatlıkla kullanabilirler. El becerileri oldukça gelişmiştir.
Kalem kullanmaya, çizgiler çizmeye başlarlar. Dış dünyaya ve olgulara
ilişkin sorular sorarlar ve çok meraklıdırlar. Sosyal anlamda çok
gelişmiştirler. Başka çocuklarla bir arada olmaktan keyif duyarlar.
Kendi isteklerinin yerine getirilmesi konusunda ısrarcı olduğunda grup
tarafından kabul görmediğini fark etmeye başlar. Onlarla birlikte olmak
için zaman zaman onların isteklerine de cevap vermesi gerektiğini öğrenir.
Özellikle bu dönemde çocuk çevresindeki yetişkinlerin sorun çözme biçimlerini taklit eder.
Yani bir problem çıktığında anne ve babası saldırgan davranıyorsa çocuk
da benzer durumlarda saldırgan davranmayı öğrenir. Saldırganlık çok
küçük yaşlardan beri öğrenilen bir tutum olmakla birlikte özellikle bu
yaşlarda taklit çok fazla görülür. Anne-babaların özellikle bu dönemde
çocuğun sosyal yönünü geliştirecek bir tavır içinde olmaları önemlidir.
Ayrıca zihinsel gelişimi için çocukların sorularına uygun ve doğru
yanıtlar bulmaları, öğrenme isteklerinin kırılmaması açısından önem
taşımaktadır. Ayrıca bu dönemde çocukların çok hareketlenirler ve tehlikelere maruz kalma olasılıkları da artar. Kazaların en fazla rastlandığı yaş 4 yaş civarıdır.
Bu nedenle de anne babaların çok dikkatli olmaları gerekmektedir.
Burada çocuğu hem korumak hem de birçok şeyi denemesine fırsat vermek
oldukça zor bir ayaradır. Genellikle çocuğun güvenliği ön planda
tutulmaktadır. Oysa çocuğun yaşam deneyimiyle öğreneceği şeylerin de hem
zihinsel, hem fiziksel hem de duygusal gelişim açısından önemi çok
büyüktür.
3 Yaş Çocuğuna Yaklaşım Nasıl Olmalı?
Çocuk
bu çağda (2,5–4 yaş) çevreden ve aileden çözülerek daha özgürlükçü bir
tavır benimser. Amaç ileride tek başına hayatını yaşayabilecek hale
gelmesidir. Bunun ilk sınavı bu dönemde verilmektedir.
Bu dönemin bir diğer adı da "ilk karşı koyma bunalım dönemi"dir.
Bu nedenle çocuk kendisine vasilik edenlere karşı koymadan rahat
edemez. Bunun da sebebi şudur: O kendi kuvvetini tanıyacaktır. Kendi öz
kuvvetini deneyecektir. Kendini kabul ettirmeye çalışacaktır. Daha
ileriki yıllarda geçireceği, ikinci bunalım dönemi için güç
toplayacaktır. Sosyal benliği keşfetme buhranı, bunun için daha şimdiden
kendisine cemiyette bir yer temin etme sancılarını halledebilmek için
zeminler hazırlamakla meşguldür.
Anne ve babanın çocuğun eğitiminde aynı paralelde olmaları ciddi bir sorundur.
Yani aynı bilgileri birlikte bilmeli ve uygulamalıdırlar. Görüş
ayrılıkları varsa bunlar uygun şekillerde biran önce ortaya konulup
giderilmelidir yoksa bundan sadece anne baba değil çocuk da çok
örselenecektir. Çocuğun psiko-sosyal özellikleri ve başarılı bir uyumun
esasları konusunda anne ve babanın fikir birliği içerisinde olmaları,
aile ve çocuk mutluluğu açısından aşılması gereken ilk aşamadır.
Çocuğun normal gelişimi açısından gürültü etmesi bir gereksinimdir. Fazla sessiz çocuklar, çok hareketli çocuklardan daha çok endişe uyandırmalıdır.
Rehberlik her şeyden önce sevgi, tolerans, otorite, sabır ve inanma
işidir. Çocuğa anne ve babasından istediği psiko-sosyal hakları sevgi
vb. verildiği zaman, ondan da bazı şeyler istemek ve almak daha
kolaylaşır. Örneğin otoritemize itaati gibi. Nitekim gerçek sevgi ve
tolerans görmüş çocuklar anne ve babalarının otoritelerini daha
rahatlıkla kabul ederler ve onlara itaat ederler. Çocuk üzülüyor,
ağlıyor diye onun iyiliği için ondan beklediğimiz işleri yapmıyorsa, söz
tutmuyorsa, bu istediklerimden vazgeçmek, çocuğun işlerini ağlayarak
yaptırabileceğine dair onda bir kanı oluşmasına sebep olur.
Bu
nedenle çocuktan bir şeyler isterken bunların istenebilecek şeyler
olup olmadığı konusunda önce iyi karar verip ondan sonra kararlı olarak
onu uygulamamızda büyük yararlar vardır. Örneğin bu dönem bunalımı
içerisinde olan çocuğun televizyon seyredip seyretmemesi konusunda
verilmiş ciddi ve tutarlı karar alınmalı ve istikrarlı bir şekilde
uygulanmalıdır. Birbirini çelişkiye düşüren davranışlar çocuğu da, aileyi de mutsuzluğa götürür. Çocuğu eğitenlerin bir süre sonra çocuk karşısında etkisiz hale gelmeleri bundandır.
Yetişkinler,
çocuğun akrabaları ve diğer sosyal çevre bireyleri, çocuğu yola
getirmek veya ona karşı yeterince etkili olabilmek için ne kadar araya
girerlerse, çocuğun karşı koyma tepkileri de o nispette çok şiddetli
olur. Çocuğun kaprisleri giderek artar. Anne-baba
burada esastır. Diğer sosyal çevre bireyleri anne-babanın otoritesini
çocuk üzerinde sarsacak davranışlardan sakınmalıdırlar.
Çocuğun
kaprisleri karşısında yapılabilecek en iyi hareket tarzı, çocuğun
tehlikesizce yapabileceği şeyleri yapmasına izin vermek, öte yandan da
kaprislerini görmezlikten gelmektir. Suçları karşısında veya yapması
lazım gelen işlerinde sarsılmaz bir sesle ve sakinlikle onu eğitmek
gerekir.
GELİŞİM ALANLARI
MOTOR GELİŞİMİ
▪ Alt basamaklardan atlayabilir.
▪ Koşarken ve büyük oyuncakları itip çekerken önüne çıkan engelleri aşabilir, köşeleri dönebilir.
▪ Pedalları kullanarak üç tekerlekli bisiklete binebilir.
▪ Parmak ucunda durabilir ve yürüyebilir.
▪ Ayak bileklerini çapraz koyarak oturabilir.
▪ Her iki elini işbirliği içinde ustaca kullanabilir.
▪ Yumuşak materyallere elleriyle şekil verir.
▪ Atılan topu yakalar ve karşısındakine top atar.
▪ Makas kullanabilir.
BİLİŞSEL ve DİL GELİŞİMİ
▪ Konuşurken ses tonunu duruma göre değiştirebilir.
▪ Adını, soyadını, cinsiyetini ve yaşını söyleyebilir.
▪ Öyküleri büyük bir dikkatle dinler.
▪ Bildiği birkaç çocuk şiirini ezbere okuyabilir.
▪ 10’a kadar ya da daha fazla ezbere sayabilir.
▪ 1–3 arası rakamları tanır.
▪ Ana renkleri tanır.
▪ Basit emirleri yerine getirir.
▪ Nesnelerin isimlerini söyler, eşleştirme yapabilir, ayırt edebilir.
▪ Bedeninin parçalarını bilir.
▪ 'Ne’, ‘nerede’, ‘kimle’ başlayan pek çok soru sorar.
▪ Müzik eşliğinde şarkı söyler.
SOSYAL ve DUYGUSAL GELİŞİMİ
▪ Oyunlarda yetişkinleri taklit eder.
▪ Duygularını sözel ifadelerle açıklar ve duygularının nedenlerini söyler.
▪ Gerekli durumlarda paylaşma davranışı gösterir.
▪ Gerekli durumlarda yetişkinlerden yardım ister.
▪ Yaptığı işlerde yetişkinlerden onay ister.
▪ Hatırlatmalarla grup kurallarına uyar.
▪ Başka çocuklarla uyum içinde oynayabilir
ÖZBAKIM BECERİLERİ
▪ Yemek yerken kaşık ve çatalı rahatça kullanabilir,
▪ Ellerini yıkayabilir ancak tam olarak kurutamaz.
▪ Burnunu mendille siler.
▪ Dişlerini fırçalar.
▪ Bağcıksız veya spor ayakkabısını çıkarır.
▪ Çok küçük olmayan düğmeleri açar.
▪ Yemek masasının hazırlanmasına ve toplanmasına yardım eder.
▪ Tuvaletini yardımsız yapar.
▪ Oyuncaklarını toplar.
▪ Pantolonunu ve şortunu indirebilir ve yeniden çekebilir ancak düğme ilikleme ve fermuar çekmede yardıma ihtiyaç duyar.
▪ Ev işleri, bahçe işleri, alış-veriş gibi etkinliklerde yetişkine yardımcı olmaktan çok hoşlanır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder